Salevat zinciri
Salât, dua demektir. Salevat ise, salât kelimesinin çoğuludur, dualar demektir. İkisi de aynıdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allah ve melekleri, Resule salât ediyor. Ey iman edenler, siz de gönülden, teslimiyetle, ona salât edin, salevat getirin.) [Ahzab 56] [Allah'ın salât etmesi rahmet etmek, meleklerinki dua etmek, müminlerinkiyse Onun şefaatini talep etmektir.]
Görüldüğü gibi, Resulullaha salât yani salevat getirilmesini, bizzat Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde emretmektedir. Bunun için, Resulullah efendimize ömürde bir defa salevat getirmek farz, ismi geçtiği zaman, bir oturumda, bir yazıda bir defa salevat getirmek vacib, sonrakilerde müstehabdır.
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Bir gün dört büyük melek geldi. Cebrail aleyhisselam dedi ki:
-Ya Resulallah, sana her gün on salevat getirenin elinden tutar, sıratı kuş gibi geçiririm.
Mikail aleyhisselam dedi ki:
-Ben de, ona, Kevser havuzundan kana kana içiririm.
İsrafil aleyhisselam dedi ki:
-Ben de, onun affı için başımı secdeye koyarım. Allahü teâlâ onu affetmedikçe başımı secdeden kaldırmam.
Azrail aleyhisselam da dedi ki:
-Ben de, onun ruhunu, Peygamberler gibi kabzederim.
Ben de;
"Bu ne büyük lütuf ve ne büyük bir ihsandır ya Rabbi" dedim.)
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bir Müslümanın âhirette hesabı görülür. Günahı dağlar kadar, sevabı bir avuç... Melekler onu Cehenneme götürürlerken, Peygamber efendimiz onlara yetişir ve meleklere, (Acele etmeyin! O benim ümmetimdendir. Onu bırakın!) der. Melekler, (Yâ Nebiyallah, bu vazifeyi bize Cenab-ı Hak verdi. Biz ne yapabiliriz? Sen Rabbimize dua edersen, O, bize ne yapacağımızı bildirir) derler. Peygamber efendimiz, ellerini açıp dua eder. Allahü teâlâ meleklere, (Habibim ne derse öyle yapın!) buyurur. Peygamber efendimiz meleklere, (Teraziye gidelim, bir daha tartalım) deyince tekrar terazinin başına gelirler. Melekler, (Yâ Resulallah, bak, günahlar dağ gibi) derler. Peygamber efendimiz, mübarek kolunun altından katlanmış bir kâğıt çıkarır. Bunu terazinin sağ kefesine koyup, (Bir daha bakın!) buyurur. Birden durum değişir, sevablar dağ gibi büyür, günahlar az kalır.
O Müslüman, kurtulduğunu görünce, Hazret-i Peygamberin ayaklarına kapanıp, (Beni kurtardın, yâ Resulallah! Neydi o kâğıtta yazılı olan?) der. Peygamber efendimiz, (Beraber açalım) buyurur. Kâğıdı açarlar, içinde, (Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed) yazılı olduğunu görürler. Meğer bu kişinin hayatında bir defa okuduğu salevat-ı şerifeyi Peygamber efendimiz, (Belki sonra lazım olur) diye alıp saklamış. Cenab-ı Hak da, onu teraziye koyacağını bildirmiş.
Resulullah efendimizi anmanın, ona salevatı şerife getirmenin ne kadar önemli olduğu buradan da anlaşılmaktadır. Her gün az veya çok salevat söylemeye çalışmalı. Yolda giderken, iş yaparken her fırsatta çok söylemeli. Çünkü insan âhirette sevdiğiyle beraber olacak. Peygamber efendimiz, (El mer’u mea men ehabbe) buyuruyor. Yani kişi sevdiği ile beraberdir.
Peygamber efendimize çok salevat-ı şerife getiren, onunla beraber olacak. Çünkü din büyüklerimiz, (İnsanoğlu, sevdiğini çok anar, insanın yapısında sevdiğini çok hatırlamak, çok anmak vardır) buyuruyorlar. Aynı şekilde büyük zatlara çok Fâtiha gönderenler de, onlarla beraber olacaklardır. Dünyada kimi seversek, âhirette onunla beraber olacağız. Salihleri seven onlarla birlikte Cennette olur. Kâfirleri seven de onlarla birlikte Cehennemde olur.
iste tam bu yuzden salevat zinciri kuralim diyorum 3 kere salevat getiren salevati yazip birinin ismini etikrtlesin. İsmi etiketlenen 3 kere salevat getirip başkasını etiketlesin derken salevat zincirimiz oluşsun Allah'ın izniyle
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
@( kimi istersen etiketlersin bacım)
Salât, dua demektir. Salevat ise, salât kelimesinin çoğuludur, dualar demektir. İkisi de aynıdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allah ve melekleri, Resule salât ediyor. Ey iman edenler, siz de gönülden, teslimiyetle, ona salât edin, salevat getirin.) [Ahzab 56] [Allah'ın salât etmesi rahmet etmek, meleklerinki dua etmek, müminlerinkiyse Onun şefaatini talep etmektir.]
Görüldüğü gibi, Resulullaha salât yani salevat getirilmesini, bizzat Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde emretmektedir. Bunun için, Resulullah efendimize ömürde bir defa salevat getirmek farz, ismi geçtiği zaman, bir oturumda, bir yazıda bir defa salevat getirmek vacib, sonrakilerde müstehabdır.
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Bir gün dört büyük melek geldi. Cebrail aleyhisselam dedi ki:
-Ya Resulallah, sana her gün on salevat getirenin elinden tutar, sıratı kuş gibi geçiririm.
Mikail aleyhisselam dedi ki:
-Ben de, ona, Kevser havuzundan kana kana içiririm.
İsrafil aleyhisselam dedi ki:
-Ben de, onun affı için başımı secdeye koyarım. Allahü teâlâ onu affetmedikçe başımı secdeden kaldırmam.
Azrail aleyhisselam da dedi ki:
-Ben de, onun ruhunu, Peygamberler gibi kabzederim.
Ben de;
"Bu ne büyük lütuf ve ne büyük bir ihsandır ya Rabbi" dedim.)
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bir Müslümanın âhirette hesabı görülür. Günahı dağlar kadar, sevabı bir avuç... Melekler onu Cehenneme götürürlerken, Peygamber efendimiz onlara yetişir ve meleklere, (Acele etmeyin! O benim ümmetimdendir. Onu bırakın!) der. Melekler, (Yâ Nebiyallah, bu vazifeyi bize Cenab-ı Hak verdi. Biz ne yapabiliriz? Sen Rabbimize dua edersen, O, bize ne yapacağımızı bildirir) derler. Peygamber efendimiz, ellerini açıp dua eder. Allahü teâlâ meleklere, (Habibim ne derse öyle yapın!) buyurur. Peygamber efendimiz meleklere, (Teraziye gidelim, bir daha tartalım) deyince tekrar terazinin başına gelirler. Melekler, (Yâ Resulallah, bak, günahlar dağ gibi) derler. Peygamber efendimiz, mübarek kolunun altından katlanmış bir kâğıt çıkarır. Bunu terazinin sağ kefesine koyup, (Bir daha bakın!) buyurur. Birden durum değişir, sevablar dağ gibi büyür, günahlar az kalır.
O Müslüman, kurtulduğunu görünce, Hazret-i Peygamberin ayaklarına kapanıp, (Beni kurtardın, yâ Resulallah! Neydi o kâğıtta yazılı olan?) der. Peygamber efendimiz, (Beraber açalım) buyurur. Kâğıdı açarlar, içinde, (Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed) yazılı olduğunu görürler. Meğer bu kişinin hayatında bir defa okuduğu salevat-ı şerifeyi Peygamber efendimiz, (Belki sonra lazım olur) diye alıp saklamış. Cenab-ı Hak da, onu teraziye koyacağını bildirmiş.
Resulullah efendimizi anmanın, ona salevatı şerife getirmenin ne kadar önemli olduğu buradan da anlaşılmaktadır. Her gün az veya çok salevat söylemeye çalışmalı. Yolda giderken, iş yaparken her fırsatta çok söylemeli. Çünkü insan âhirette sevdiğiyle beraber olacak. Peygamber efendimiz, (El mer’u mea men ehabbe) buyuruyor. Yani kişi sevdiği ile beraberdir.
Peygamber efendimize çok salevat-ı şerife getiren, onunla beraber olacak. Çünkü din büyüklerimiz, (İnsanoğlu, sevdiğini çok anar, insanın yapısında sevdiğini çok hatırlamak, çok anmak vardır) buyuruyorlar. Aynı şekilde büyük zatlara çok Fâtiha gönderenler de, onlarla beraber olacaklardır. Dünyada kimi seversek, âhirette onunla beraber olacağız. Salihleri seven onlarla birlikte Cennette olur. Kâfirleri seven de onlarla birlikte Cehennemde olur.
iste tam bu yuzden salevat zinciri kuralim diyorum 3 kere salevat getiren salevati yazip birinin ismini etikrtlesin. İsmi etiketlenen 3 kere salevat getirip başkasını etiketlesin derken salevat zincirimiz oluşsun Allah'ın izniyle
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
@( kimi istersen etiketlersin bacım)
Mesajınız bir önceki mesaj ile otomatik birleştirildi
@Kaçak 🤩Salevat zinciri
Salât, dua demektir. Salevat ise, salât kelimesinin çoğuludur, dualar demektir. İkisi de aynıdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allah ve melekleri, Resule salât ediyor. Ey iman edenler, siz de gönülden, teslimiyetle, ona salât edin, salevat getirin.) [Ahzab 56] [Allah'ın salât etmesi rahmet etmek, meleklerinki dua etmek, müminlerinkiyse Onun şefaatini talep etmektir.]
Görüldüğü gibi, Resulullaha salât yani salevat getirilmesini, bizzat Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde emretmektedir. Bunun için, Resulullah efendimize ömürde bir defa salevat getirmek farz, ismi geçtiği zaman, bir oturumda, bir yazıda bir defa salevat getirmek vacib, sonrakilerde müstehabdır.
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Bir gün dört büyük melek geldi. Cebrail aleyhisselam dedi ki:
-Ya Resulallah, sana her gün on salevat getirenin elinden tutar, sıratı kuş gibi geçiririm.
Mikail aleyhisselam dedi ki:
-Ben de, ona, Kevser havuzundan kana kana içiririm.
İsrafil aleyhisselam dedi ki:
-Ben de, onun affı için başımı secdeye koyarım. Allahü teâlâ onu affetmedikçe başımı secdeden kaldırmam.
Azrail aleyhisselam da dedi ki:
-Ben de, onun ruhunu, Peygamberler gibi kabzederim.
Ben de;
"Bu ne büyük lütuf ve ne büyük bir ihsandır ya Rabbi" dedim.)
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bir Müslümanın âhirette hesabı görülür. Günahı dağlar kadar, sevabı bir avuç... Melekler onu Cehenneme götürürlerken, Peygamber efendimiz onlara yetişir ve meleklere, (Acele etmeyin! O benim ümmetimdendir. Onu bırakın!) der. Melekler, (Yâ Nebiyallah, bu vazifeyi bize Cenab-ı Hak verdi. Biz ne yapabiliriz? Sen Rabbimize dua edersen, O, bize ne yapacağımızı bildirir) derler. Peygamber efendimiz, ellerini açıp dua eder. Allahü teâlâ meleklere, (Habibim ne derse öyle yapın!) buyurur. Peygamber efendimiz meleklere, (Teraziye gidelim, bir daha tartalım) deyince tekrar terazinin başına gelirler. Melekler, (Yâ Resulallah, bak, günahlar dağ gibi) derler. Peygamber efendimiz, mübarek kolunun altından katlanmış bir kâğıt çıkarır. Bunu terazinin sağ kefesine koyup, (Bir daha bakın!) buyurur. Birden durum değişir, sevablar dağ gibi büyür, günahlar az kalır.
O Müslüman, kurtulduğunu görünce, Hazret-i Peygamberin ayaklarına kapanıp, (Beni kurtardın, yâ Resulallah! Neydi o kâğıtta yazılı olan?) der. Peygamber efendimiz, (Beraber açalım) buyurur. Kâğıdı açarlar, içinde, (Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed) yazılı olduğunu görürler. Meğer bu kişinin hayatında bir defa okuduğu salevat-ı şerifeyi Peygamber efendimiz, (Belki sonra lazım olur) diye alıp saklamış. Cenab-ı Hak da, onu teraziye koyacağını bildirmiş.
Resulullah efendimizi anmanın, ona salevatı şerife getirmenin ne kadar önemli olduğu buradan da anlaşılmaktadır. Her gün az veya çok salevat söylemeye çalışmalı. Yolda giderken, iş yaparken her fırsatta çok söylemeli. Çünkü insan âhirette sevdiğiyle beraber olacak. Peygamber efendimiz, (El mer’u mea men ehabbe) buyuruyor. Yani kişi sevdiği ile beraberdir.
Peygamber efendimize çok salevat-ı şerife getiren, onunla beraber olacak. Çünkü din büyüklerimiz, (İnsanoğlu, sevdiğini çok anar, insanın yapısında sevdiğini çok hatırlamak, çok anmak vardır) buyuruyorlar. Aynı şekilde büyük zatlara çok Fâtiha gönderenler de, onlarla beraber olacaklardır. Dünyada kimi seversek, âhirette onunla beraber olacağız. Salihleri seven onlarla birlikte Cennette olur. Kâfirleri seven de onlarla birlikte Cehennemde olur.
iste tam bu yuzden salevat zinciri kuralim diyorum 3 kere salevat getiren salevati yazip birinin ismini etikrtlesin. İsmi etiketlenen 3 kere salevat getirip başkasını etiketlesin derken salevat zincirimiz oluşsun Allah'ın izniyle
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
@( kimi istersen etiketlersin bacım)